Yıllardır yaptığı programlarla bilimin tarım ve hayvancılıktaki önemini anlatan CNN TÜRK Ekonomi Editörü Cem Seymen, Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı ve Türkiye'nin neden tarımda kan kaybettiğini açıkladı.

"DİYARBAKIR KARPUZU MEKSİKA'DAN GELİYOR"
Bilimsel verilerin ve araştırma sonuçlarının bir türlü tarıma ve hayvancılığa entegre olamadığını vurgulayan Cem Seymen; "Tarımda gelecek tohumda, verimli tohum üretebilmekte" dedi.
Aynı nedenle Türkiye'ye özgü bir çok tarım ürününün yurt dışından ithal edilir hale geldiğini söyleyen Cem Seymen, bunun son örneğinin de Diyarbakır Karpuzu olduğunu açıkladı.
Cem Seymen, Diyarbakır Karpuzu tohumunun Meksika'dan ithal edilir hale geldiğini belirtti.

"KARPUZ TOHUMUNUN GENETİĞİYLE OYNANDI"
Seymen, Meksikalı bir araştırmacının karpuz tohumunu genetik olarak verimli hale getirerek nasıl Türkiye'ye satıp yılda 25 milyon dolar gelir elde ettiğini anlattı.
İsrail'in tarım atılımını nasıl gerçekleştirdiğini de anlatan Cem Seymen, tek yaptıklarının Türkiye'de bir döneme damga vuran ve daha sonra kapatılan Köy Enstitülerini birebir taklit etmek olduğunu söyledi.

Haberler.Com

Dünya üzerinde en çok net gelir elde eden şirketlerin başını teknoloji devleri çekiyor; ancak bu devlerin bazılarının gelirleri sattığı ürünlerden elde edilmiyor. Kimi reklam, kimi ise yazılım-donanım pazarlamacılığı yapıyor. İşte Visual Capitalist'in hazırladığı, dev şirketlerin kazanç elde etme yöntemleri listesi;

APPLE

En büyük kazanç alanı: Donanım
Apple her zamanki gibi teknoloji alanında bir numara. 2016'da piyasa değeri 804 milyar dolar, kazandığı para 216 milyar dolar ve ve karı 46 milyar dolar. Firma bu paranın büyük kısmını (% 63) tahmin edebileceğiniz gibi iPhone satışlarından kazanıyor. Bu yüzden iPhone satışları ne zaman düşse, Apple yıllık mali raporlarında ciddi bir yara alıyor. Bunu yüzde 11 ile Mac bilgisayar satışı ve yüzde 10 ile iPad satışı izliyor. iTunes ve uygulama satışları gibi ek hizmetlerden kazancı ise toplamın yüzde 11'i.

ALPHANET
En büyük kazanç alanı: Reklam
Google ve YouTube'nin bağlı olduğu bu teknoloji firması 651 milyar dolarlık piyasa değeriyle ikinci sırada. 2016 yılı için kazancı 90 milyar dolar ve karı ise 19 milyar dolar. Alphabet, kazancının % 88'ini Google AdWords ve YouTube reklamlarından elde ediyor. Play Store ise kazancının %12'sini oluşturmakta.

MICROSOFT

En büyük kazanç alanı: Yazılım
Dünyanın en çok kullanılan bilgisayar işletim sisteminin sahibi olan Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın., ilginçtir ki parasının büyük kısmını Windows'dan kazanmıyor.
Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.'un gelir kalemleri epey dağınık şekilde ilerliyor. 536 milyar dolarlık piyasa değeri, onu listede üçüncü sıraya koyuyor. 2016 kazancı 85 milyar dolar ve karı da 17 milyar dolar olarak belirtilmiş. Microsoft en çok parayı %28 oran ile Office satışı ve online lisanslamada sağlıyor. Bunu %22 ile server satışı ve Azure bulut servisi, %11 gibi düşük bir rakam olsa da eğlence odaklı Xbox konsolu, %9 oran ile işletim sistemi Windows, % 12 ile de reklam gelirleri ve Surface cihaz satışları izliyor.
AMAZON

En büyük kazanç alanı: Online mağazacılık
Online perakende devi Amazon iselistenin dördüncü sırasında. Pazar değeri 455 milyar dolar, 2016 yılı geliri 136 milyar dolar ve karı ise 2 milyar dolar olarak belirtilmiş. Amazon'un parasının %72'si doğal olarak online mağazasından geliyor. Bunun dışında Prime abonelik sistemi üzerinden de geri kalan gelir oranını sağlıyor.

FACEBOOK

En büyük kazanç alanı: Reklam
Sosyal medya devi Facebook ise gelirinin neredeyse tamamı reklam satışından gelen, listedeki sıra dışı tek teknoloji şirketi. Pazar değeri 434 milyar dolar, geliri 28 milyar dolar ve 2016 karı 10 milyar dolar olan Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın. kazancının % 97'sini reklama borçlu.

Kaynak: Ontrava.com

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, evlerde kullanılan 64 farklı ürün için toplatma kararı verdi. Toplatma kararı verilen ürünler arasında ocaklar, su ısıtıcıları, fırınlar, prizler, şarj cihazları, gece lambaları, elektrikli battaniyeler ve mangallar bulunuyor.

ELEKTRİK ÇARPMA VE YANGIN ÇIKARMA RİSKİ VAR
Habertürk Gazetesi'nden Deniz çiçek'in haberine göre, Bu ürünlerin büyük bölümünde elektrik çarpma ve yangın çıkarma riski bulunuyor. Bakanlık, söz konusu ürünlere (marka ve modelini açıkladığı) sahip olan vatandaşlardan üreticilerine başvurmalarını istedi. Bakanlık, güvensiz bulunan ürünlerin, üreticilerin tüm ürünlerini kapsamadığına da dikkat çekti.

ELEKTRİK ÇARPMA RİSKİ BULUNUYOR
Bakanlık tarafından yapılan incelemede, elektrik kablolarının iletken direncine sahip olmadığı ve güvenlik deneylerinden olumsuz sonuç alındığı belirlendi. Ocakların da Kaçak akım, yanmaya dayanıklılık deneylerini geçemediği görüldü.
Gazlı ocakların da gaz kesme tertibatına sahip olmadığı anlaşıldı. Çoklu prizlerin yangın çıkarma riskinin bulunduğu saptanırken, infrared ısıtıcılarda da elektrik çarpma riski belirlendi.
Su ısıtıcı (kettle) gibi cihazlarda da elektrik çarpma ve yangın çıkarma riskleri görüldü. Elektrikli battaniyeler neme karşı dayanıklılık ve kaçak akım deneylerini geçemedi.

Haberler.com

Hafta içinde 96.629,15 puan ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören BIST 100 endeksi, en düşük ise 94.363,65 puanı gördü. BIST 100 endeksi haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 0,16'lık artışla 95.147,34 puandan tamamladı.
 
ÇEYREK ALTIN 240 LİRAYA YÜKSELDİ
 
Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 3,68 artarak 146,40 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,60 değer kazanarak 979,00 liraya çıktı. Geçen hafta sonu 232,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı ise 240,00 liraya yükseldi.
 
Bu hafta avro yüzde 2,82 değer kazanarak 4,0080 liraya, dolar da yüzde 1,09'luk artışla 3,6110 liraya çıktı.
 
Bu hafta, bireysel emeklilik fonları yüzde 0,01 değer kaybederken, yatırım fonları yüzde 0,10 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en fazla kazandıran yüzde 1,16 ile kıymetli madenler fonları oldu.
 
Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasası'nda, ağırlıklı ortalamalara göre çeşitli vadelerdeki bono ve tahvillerin haftalık net getirileri ise yüzde 0,15 ile yüzde 0,25 arasında gerçekleşti.

EPDK'nın konuyla ilgili ilanı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
 
Buna göre, dağıtıcı dışı LPG ikmali yapılması, tağşiş ve hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürün bulundurulması, LPG sorumlu müdür belgesinin ibraz edilmemesi, ulusal marker seviyesi geçersiz ve ilgili teknik standartlara aykırı akaryakıt ikmal ve tağşiş edilmesi, LPG yetkili personel belgesi olmayan kişi çalıştırılması ve otogaz istasyonunda LPG tüp dolumunun yapılması gibi sebeplerle 8 akaryakıt şirketine toplam 1 milyon 868 bin 896 lira ceza verildi.
 
EPDK ayrıca, menşei belli olmayan akaryakıt bulundurma, şahsi ihtiyaç fazlası LPG tüpü bulundurma, ilan edilen LPG fiyatının pompa fiyatının altında olması gibi gerekçelerle de 10 şirketin yazılı savunması istedi.

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, beslenme öğeleri açısından zengin bir içeriğe sahip olan süt ve süt ürünlerinin, sağlıklı yaşamak için vazgeçilmez gıdaların başında geldiğini kaydetti.
 
Süt ve süt ürünlerinde güvenli tüketim açısından ambalajın önemli olduğuna dikkati çeken Çallı, "Çiğ süt satışı konusundaki düzenleme, çiğ sütün satışını kriterlere bağladı. Tüketiciler sağlık için risk taşıyan sokak sütünden uzak durmalı." değerlendirmesinde bulundu.
 
Türkiye'de içme sütü başta olmak üzere, süt ve süt ürünleri tüketiminin gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldığını belirten Çallı, Avrupa Birliği ülkeleri, Avustralya, ABD ve Kanada'da kişi başına yıllık içme sütü tüketiminin 100 kilogram ve üzerinde gerçekleştiğini, Türkiye'de ise bu miktarın 25 kilogram düzeyinde olduğunu bildirdi.
 
Kemik sağlığı açısından tüketimi önerilen süt ve süt ürünlerinin, çocukluk döneminden başlayarak her yaşta tüketilmesi gerektiğine işaret eden Çallı, bu yıl 6'ıncı kez uygulanan Okul Sütü Programının bu açıdan önemli olduğunu kaydetti. AA

Her yıl 827 bin sürücünün yakıt göstergesindeki uyarı ışığını önemsemediği için araç arzası ile karşı karşıya kaldıkları ortaya çıktı. Bir sigorta firması tarafından yapılan ankete katılan sürücülerin dörtte birinin ışık göstergesi yanmaya başladıktan sonra en az bir 40 mil (yaklaşık 65 km) daha gidebileceklerine inandıklarını ortaya koydu.

İki milyon sürücü ise çoğunlukla ucuz yakıt bulma umuduyla neredeyse sürekli uyarı ışığı ile sürüş yaptıklarını söyledi. Erkeklerin yakıt uyarı ışığı yandığı halde yeterli yakıt olduğuna inanma eğilimi ortalamanın üzerinde.

Kadınlar ise daha ihtiyatlı. Sonuç olarak yakıtı bitip yoldan kalan sürücülerin yarısıdan fazlası erkek. 35 yaşın altındaki sürücülerin üçte ikisi ise bir kere yolda kalmış. Yakıtın tükenmesinin yardım için birini aramaktan ya da benzin bidonuyla en yakın istasyona yürümekten çok daha ciddi sonuçları olabilir. Kişinin kendisini tehlikeye atmasının yanı sıra araca da pahalıya patlayacak zararlar verme riski var.

Peki riskler neler?

Bilinmesi gereken ilk şey yakıt göstergeleri kesin aygıtlar olmadığıdır. En modern ve şık arabalarda bile gösterge şu basit teknoloji ile çalışır: Depodaki seviye bir şamandıra ile ölçülür. Bu şamandıra tarafından ölçülen yükseklik göstergenize ya elektronik olarak ya da metalik şeritler ve bobinler aracılığıyla bildirilir. İşte bu yüzden tanktaki yakıt seviyesi aracın bulunduğu alanın meyilli olup olmamasına göre değişebilir. Bunun yanında, alarm ışığı yandıktan sonra araçların gidebileceği mesafenin modellerine göre değiştiği de unutulmamalıdır. En iyi tercih uyarı ışığını önemsemektir çünkü tükenen akaryakıt hem araca hem cüzdana zarar verir. Dizel araçlarda fatura daha da kabarabilir. Bir dizel motorda pompa ve enjektör yağlı karışım yerine hava ile çalıştığında hasar görebilir. Benzinli motorlar ağır hasar ihtimali daha azdır. Ancak bu olumlu durum her araç için de geçerli değil. Ayrıca filtrelerin ve pompaların tıkanma riski de var.

Modern otomobillerde risk daha da büyüyor çünkü uzmanlara göre  yeni araç sistemleri daha hassas ve bu tip hasarlara toleransları daha düşük. Tükenen yakıtın  direksiyon ve frenlere de etkisi var. Uzmanlar, frenlerin çok daha fazla baskı gerektirdiğini ve direksiyonun döndürülmesi zor büyük ağır bir anahtara benzediğini belirtiyor ve 20 lira tasarruf edecekken 2 bin lira fatura ödemek zorunda kalmanın işten bile olmadığını söylüyor.

Akaryakıt istasyonuna uzaksanız kalan yakıtı korumanın için en iyi yolu nedir?

-Yakıtı mümkün olduğunca verimli kullanın.

-Yolun durumuna göre 60 ile 80 km arasında bir hıza çıkın.

-Ani fren ve hızlanmalardan kaçının. Devir sayacının 2 bin ile 3 bin rpm arasında olmasına dikkat edin.

-Yokuş inişlerinin cazibesine kapılmayın, vitesi boşa almayın.

-Yakıt tasarrufu için kontağı kapatıyorsanız bunun bir dakikadan fazla olmasına dikkat edin çünkü araç tekrar çalıştırıldığında 2500 devirde motor yaklaşık bir dakikalık yakıta eşdeğer yakıt kullanır.