Mohaç Muharebesi veya Mohaç Meydan Muharebesi (Macarca: Mohácsi csata), 29 Ağustos 1526'da, Osmanlı İmparatorluğu ve Macaristan Krallığı orduları arasında meydana gelen ve Macaristan'ın büyük bölümünün Osmanlı hakimiyetine girmesiyle sonuçlanan savaştır. Savaş, sayıca üstün Osmanlı ordusunun hafif süvari birlikleri ve o zamana kadar Avrupalıların karşılaşmadıkları 300 seyyar top ve etkin tüfek kullanımı sayesinde, Macar ordusunun esas gücü olan ağır süvarilerini kısa sürede kaybetmesini takiben ağır bir Macar yenilgisi ile sonuçlanmış ve Osmanlı Ordusu, Macar Ordusu'nu hezimete uğratmıştır. Savaş iki saat kadar sürmüştür.
Savaş alanında altı gün dinlenen Osmanlı ordusu, daha sonra Macar Krallığı'nın başkenti Budin'e ilerlemeye başladı. Başta kraliçe Maria olmak üzere soylular, devlet adamları ve Macar halk kaçtığı için, şehirde yalnızca Yahudiler kalmıştı. Yahudilerin başkanı Salamon'un başında bulunduğu bir heyet, Foeldward kasabasında, Budin kalesinin anahtarlarını Kanunî Sultan Süleyman'a teslim etti.
Osmanlı Devleti, bu savaşla, Avrupa'da öteden beri Osmanlılara karşı Hristiyanlığın en güçlü müdafaa hattını kırmış oldu. Aynı zamanda, Macar topraklarının parçalanması ve kademe kademe bütün Macaristan'ın ilhakına yol açacak seferler (Osmanlı-Avusturya savaşları) için ilk adımı da attı. Osmanlı kuvvetleri, Budin'e girmiş olmakla birlikte, Belgrad'ın muhafazası için stratejik önemi bulunan Sirem bölgesi hariç, önce Macaristan'ı doğrudan idareleri altına almayarak, Avrupa'yla aralarında, kendilerine bağlı bir tampon devlet haline getirmeyi uygun buldu. Bu, muhtemelen Kanunî'nin Avrupa'da takip etmek istediği denge siyasetinin bir sonucuydu. Aslında tâbiiyet altına alma politikası, Osmanlı fetih metotlarından biri olup, âni fethin ortaya koyabileceği tepkilerin dozunu dengelemek amacını taşımakta; ancak yavaş yavaş Osmanlı idaresine ısındırılan bölge, daha sonra tamamıyla ilhak edilmekteydi. Nitekim Macar tahtı, Macar asilzâdeleri tarafından kral seçilen Yanoş Zapolya'ya bırakıldı.
İki saat kadar süren Mohaç Muharebesi, Papalık tarafından o günkü Osmanlı akınlarına karşı son kalkan olarak görülen Macaristan'ın büyük bir kesiminin Osmanlı hakimiyeti altına girmesi açısından önemlidir. Bu savaş Osmanlı İmparatorluğu tarihindeki en kısa sürede kazanılan zaferdir. Bu şekilde, II. Viyana Kuşatması'na kadar, Orta Avrupa ve Balkanlar'daki Osmanlı varlığı yerleşiklik kazanmıştır.
Muharebede Macar kralı II. Lajos'un öldürülmesi üzerine Macar tahtı vârissiz kalmıştı. Székesfehérvár'da (Osmanlı döneminde İstolni Belgrad) toplanan Macar dieti (asiller meclisi) Erdel voyvodası János Szapolyai'yi Macar kralı seçti. Macar asillerinin bir kısmının bu durumu kabullenmeyerek Habsburg hanedanından Avusturya arşidükü I. Ferdinand'ı kral seçmeleri, 1528'de Szapolyai'nin Osmanlı Devletinden yardım istemesine neden olacak ve ilerleyen yıllarda yaşanacak olan Osmanlı-Avusturya savaşlarına ve I. Viyana Kuşatması'na yol açacaktı.