Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

E-posta Adresiniz:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 212
» Son Üye: suhausu
» Toplam Konular: 11,951
» Toplam Yorumlar: 12,905

Detaylı İstatistikler

 
  Oruç tutmaktan maksat nedir?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:49 - Forum: Oruç - Yorum Yok

Oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, (Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur) buyuruldu. (İbni Mübarek)

Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. (Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır) hadis-i şerifi oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir. (Ebu Nuaym)

Böylece, orucun imandan da olduğu görülmektedir. İmanlı olan da, imanının kuvvetine göre suç ve günah işlemez. Sinirine hakim olur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatıysa açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için sabretmesi kolay olur. Oruç tutan aç durur. Aç durmak iyidir: Aç duranın basireti açılır. Anlayış kabiliyeti artar. Hadis-i şeriflerde, (Aç duranın idraki artar, zekası açılır) ve (Tefekkür, ibadetin yarısı, az yemekse tamamıdır) buyuruldu. (İ. Gazali)

Çok yiyen çok uyur, çok uyuyanın da ömrü boşa geçmiş olur. Çok yiyen sarhoş gibi olur, dimağı yorgunlaşır. Zekası, zihni dumura uğrar. Açlık, kalbde incelik doğurur. Hadis-i şerifte, (Az yiyenin içi nurla dolar ve Allahü teâlâ, az yiyip içen ve bedeni hafif olan mümini sever) buyuruldu. (Deylemi)

Açlıkta arzular kırılır, nefsimiz uysallaşır, serkeşliği kalkar. Çok yemek, gafleti doğurur. Azgın bir atı zaptetmek zor olduğu gibi, çok yedirmekle azan nefsi zaptetmek de zordur. Açlıkla terbiyesi kolaylaşır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İnsan kalbi tarladaki ekin, yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda da kalbi öldürür.) [İ.Gazali]

Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, açın hâlini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalbli olur. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)

Sinirlerine hakim olan kimse huzurlu olur. Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mani olur. Hadis-i şerifte, (Açlık ve susuzluk yoluyla nefisle cihad etmek, Allah yolunda cihad gibidir) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)

Çok yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Demek ki açlık, sinirleri uyanık, zinde tutar. Fazla tokluk ahmaklığa yol açar. Okuduğunu ezberlemesi ve hatırında tutması zor olur.

İki günde üç defa yemek yemenin normal olduğu bildirilmiştir. (Teshil-ül-menafi)

Az yiyenin vücudu sıhhatli olur. Hadis-i şerifte, (Oruç tutan sağlıklı olur) buyuruldu. (Taberani)

Çok yiyende acıma hissi azalır. Arzuları artar, harama dalar. Gayrimeşru arzuları harekete geçiren yolları tıkamak gerekir. Açlık şeytanın yolunu tıkar. Hadis-i şerifte, (Şeytan, damardaki kan gibi, vücutta dolaşır, açlıkla yolunu daraltın) buyuruldu. (İhya)

Bu konuyu yazdır

  Abdestliyken ölen şehit oluyor. Oruçluyken ölmek de iyi midir?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:47 - Forum: Oruç - Yorum Yok

Evet, çok iyidir. Bir hadis-i şerifte, (Oruçluyken ölen Cennete girer) buyuruldu. (Bezzar)

Bu konuyu yazdır

  Ramazanda bağlı olan şeytanlar nasıl günah işletiyor?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:47 - Forum: Oruç - Yorum Yok

Günah işlememize yalnız şeytanlar değil, kendi nefsimiz de sebep olmaktadır. Nefsin zararı, şeytanınkinden çok fazladır. Nefsin her istediği kendi zararınadır. Ramazanda günah işleten, nefsimizdir. Bu ayda, şeytanlar bağlı olduğu için vesvese veremezler. Ramazanda esnemeler de şeytandan değildir. Asabi esnemeler, yorgunluk, uykusuzluk gibi hallerde meydana gelir. (Mektubat-ı Rabbani)

Bu konuyu yazdır

  Ramazan Ayının Önemi Nedir?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:46 - Forum: Oruç - Yorum Yok

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi] (Ama orucu kazaya bırakmayı mubah kılan dînî bir mazeret varsa, o zaman ramazan orucunu kazaya bırakmak günah olmaz.)

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.)
[Buhari]

(Ramazan ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.)
[Taberani]

(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istigfar etmelerini emreder.)
[Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; ramazan ayı, sonraki ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.)
[Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.)
[Ebu Nuaym]

(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.)
[Nesai]

(Bu aya ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.)
[İ. Mansur]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.)
[İbni Ebiddünya]

(Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonuysa Cehennemden kurtuluştur.)
[İ. Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.)
[Müslim]

(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.)
[İbni Nasr]

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.)
[Deylemi]

(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona “Ben oruçluyum” deyin!)
[Buhari]

(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.)
[Hakim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.)
[Taberani]

(Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allahü teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.)
[Buhari]

(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.)
[Müslim]

(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.)
[Deylemi]

(Oruçlu iken ölen Cennete girer.)
[Bezzar]

(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükafatını kıyamette aklı kadar alır.)
[Hatib]

(Oruç şehveti keser.)
[İ. Ahmed]

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)

Resulullah efendimizin rüyası
(Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı. Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından kurtardı. Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan onu kurtardı. Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi.

Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı. Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu, geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi. Ateşten korunmak isteyen birine, sadakası gelip ateşe perde oldu. Birini zebaniler alıp Cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı. Biri Cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan kurtardı.

Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı. Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allahü teâlâya olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu. Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip, onu Cennete koydu.) [Taberani, Hakîm-i Tirmizi]

Bu konuyu yazdır

  Sünnet Çeşitleri Nelerdir?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:29 - Forum: Sünnet'ler - Yorum Yok

Sual: (Sünnetimi terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini âlimlerimiz nasıl açıklamışlardır?

CEVAP
Peygamber efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (Sünnet) denir.

Sünnet ikiye ayrılır:
1- Sünnet-i hüda
2- Sünnet-i zevaid

1-Sünnet-i hüda:
Buna sünnet-i müekkede de denir. İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde yoktur. Peygamber efendimiz bunları devamlı yapmış, nadiren terk etmiş ve terk edenlere de bir şey dememiştir. Ara sıra terk ettiği sünnetlere de (gayri müekkede) denir. Müekked sünneti, özürsüz [mazeretsiz] devamlı terk etmek mekruhtur, küçük günah olur. Namaz içindeki müekked sünnetleri terk etmek ise tahrimen mekruhtur. (Redd-ül Muhtar)

Dinimizin bütün hükümleri Kur'an-ı kerimden çıkmaktadır. Bu hükümler üç kısımdır:
a- Manaları açık olan ve ilim ehli tarafından bildirilen hükümlerdir. [Allah birdir gibi]

b-
Müctehidler tarafından ictihadla çıkarılan hükümlerdir. [Abdestin farzının, Hanefi’de dört, Hanbeli’de on olması gibi.]

c-
Bir kısmı ise çok gizlidir. Allahü teâlâ bildirmedikçe anlaşılamaz. Bunlar sadece Peygamber efendimize bildirilmiştir. Bu hükümler de Kur'an-ı kerimden çıkartılıyor ise de, Peygamber efendimiz tarafından açıklandığı için bunlara (Sünnet) denir. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m. 55)

Ezan okumak, cemaatle namaz kılmak gibi sünnetler (Sünnet-i hüda)dır. (Hadika)

2-Sünnet-i zevaid:

Peygamber efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir. Peygamber efendimizin giyiniş şekli, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması gibi şeyleri sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül Muhtar)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Farza bağlı olan ve olmayan sünnet vardır. Farzdaki sünnetin aslı Allah’ın kitabındadır. Bu sünneti, [sünnet-i hüda’yı] almak hidayet, terki ise dalalettir. Diğer sünneti [sünnet-i zaide’yi] almak fazilet, terki ise günah değildir.) [Taberani]

Peygamber efendimizin böyle âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak bid'at değildir. Bunları yapıp yapmamak, ülkelerin ve insanların âdetlerine bağlı olup, dini hükümler değildir. Her ülkenin âdeti başka başkadır. Hatta bir ülkenin âdeti zamanla değişir. Bununla beraber, âdete bağlı şeylerde de [Bir mazeret yoksa] Resulullaha tâbi olmak, dünya ve ahirette insana çok şey kazandırır ve çeşitli saadetlere yol açar. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.55)

Kitab ve Sünnet
denilince, buradaki sünnet, hadis-i şerifler demektir. Farz ve Sünnet denince, buradaki sünnet, Peygamber efendimizin farz olmayarak yaptığı işler demektir. Sünnet, yalnız olarak kullanılınca (İslamiyet) demektir. Bu sünnete uyanlara (Ehl-i sünnet) denir. (Cevhere)

Şeyh-ul-islam İbni Kemal Paşazade hazretleri, (Şerh-ı hadis-i erbain) kitabında, (Sünnetimi terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor ki: Bu hadis-i şerifteki sünnet, İslamiyet demektir. Çünkü mümin, büyük günah işlese de şefaatten mahrum kalmaz. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetimden, büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Ebu Davud]

Görüldüğü gibi Ehl-i sünnetten ayrılanlar şefaate kavuşamayacaklardır. (Şir’a)

(Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır)
hadis-i şerifi, fitne zamanında, ehl-i sünnet ve cemaat itikadında olup, beş vakit namazı cemaat ile kılana yüz şehit sevabı verileceğini bildirmektedir. (Rıyad-un-nasıhin)

Bunun için, önce ehl-i sünnete uygun iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, sonra farzları yapmak, sonra mekruhlardan sakınmak, sonra müekked sünnetleri, daha sonra da müstehapları yapmak gerekir.

Sağa ve teke riayet
Sual:
Çayın şekerini karıştırırken, sağdan sola doğru karıştırmak, bardağı sağ elle tutmak, çayı tek sayıda içmek zevaid sünnettir deniyor. Peygamber efendimiz çay mı içti de, bunlar sünnet olsun?

CEVAP
Çay, kahve, limonata gibi tek tek isim verilmez. Bunlar mubah şeylerdir. Mubah olan her işe sağdan başlamak, teke riayet ekmek sünnet-i zevaiddir. Yani adetlere ait sünnettir. Buna müstehab da denir. Bunları terk etmek günah olmaz; ama yapılması sevab olur. Birkaç örnek verelim:
Camiye sağ ayakla girmek, girince sağ tarafa oturmak müstehabdır. Ayakkabı, gömlek giyerken, başı tıraş ederken ve tararken, tırnak keserken, Müslümanın evine ve odasına girerken, sadaka verirken sağdan başlanır. Bunların zıddı olanları yaparken, mesela ayakkabı, çorap, elbise çıkarırken, Müslümanın evinden, odasından çıkarken, tuvalete girerken, sümkürürken, taharetlenirken soldan başlamak müstehabdır. Özürsüz bunların tersini yapmak, tenzihi mekruh olur. Sağ elle yiyip içmek, sağ elle kurban kesmek, sağ elle yazmak, çay, kahve, su gibi şeyler verirken sağdan başlamak müstehabdır. Solak olanların, sol elle yazmasında ve sol elle kurban kesmesinde mahzur olmaz.

Dört şeyin kıymeti
Sual:
Teke riayet etmek sünnettir; ama tek olmayan kıymetli olmaz mı?

CEVAP
Teke riayet etmek ayrı, kıymetli şeylerin tek ve çift olması ayrıdır. Dört şey ile ilgili çok husus vardır. Birkaçı şöyledir:

Yer yeryüzünün düzeni dört şey iledir: Toprak, su, ateş ve rüzgâr.

Tabiatın düzeni dört şey iledir: Sıcaklık, soğukluk, nem ve kuraklık.

Dinin salahı dört şey iledir: Namaz, zekât, oruç ve hac.

İnsanın salahı dört şey iledir: Yemek, içmek, giyinmek ve barınmak

Dört kitap: Tevrat, İncil, Zebur ve Kur'an-ı kerim.

Dört melek: Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail (aleyhimüsselam)

Dört halife: Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali (radıyallahü anhüm)

Dört mezhep: Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli.

Dört mevsim: İlkbahar, yaz, son bahar, kış.

Bu konuyu yazdır

  Sünnet Nedir? Sünnete Yapışmak Ne Demektir?
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:08 - Forum: Sünnet'ler - Yorum Yok

Sual: Sünnet ne demektir?

CEVAP
Sünnet kelimesi yerine göre, farklı anlamlarda kullanılır:
1- Kitab ve sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’ın kitabına, Peygamberin sünnetine sarılırsanız hiç sapıtmazsınız.) [Hakim]

2-
Farz ve sünnet ifadesindeki sünnet, Resulullah efendimizin farz olmayarak yaptığı işler demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetim bozulunca, sünnetime uyana şehit sevabı verilir.) [Hakim]

3- Sünnet
, yalnız olarak kullanılınca, İslamiyet demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir zaman gelecek ki, ortalık bozulduğu zaman sünnetime [İslamiyet’e] tutunmak avuçta ateş tutmak gibi olacaktır.) [Hakim]

4- Sünnet
, yol, çığır gibi manalara da gelir. Mesela sünnet-i hasene iyi çığır, sünnet-i seyyie kötü çığır demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, sünnet-i hasene çıkarırsa, [iyi bir çığır açarsa] onun sevabı ve kıyamete kadar onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap alır. Bir kimse de sünnet-i seyyie çıkarırsa, [kötü bir çığır açarsa] onun günahı ve kıyamete kadar onu işleyenlerin günahı kadar günah kazanır.) [Müslim]

Bir de, sünnet âdet, iş anlamındadır. Mesela Sünnetullah tabiri, Allah’ın âdeti, Allah’ın işi demektir. Hazret-i Ömer’in sünneti demek, Hazret-i Ömer’in âdeti demektir.

5-
Ehl-i sünnet, kurtuluş fırkasının adıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Tirmizi’nin bildirdiği hadis-i şerifte, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72si Cehenneme gider, yalnız bir fırka kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir) buyuruldu. Bu fırkaya (Ehl-i sünnet vel cemaat) denir.

6-
Çocukların sünnet olmasına da sünnet denir.

Sual: Sünneti değiştirmekte mahzur var mıdır? Mesela tesbihi 33 yerine, daha fazla sevap olsun diye 44 olarak çeksek mahzuru olur mu? Sakalı bir tutam yerine bir veya iki karış uzatsak veya çok kısa yapsak bir mahzuru olur mu?

CEVAP
Peygamber efendimizin yaptığı işlere sünnet denir. Hatta birini bir şey yaparken görüp de bir şey demediği işlere de sünnet denir. Peygamber efendimiz bu yaptıklarını ya ibadet olarak veya âdet olarak yapardı. Âdet olarak yaptıklarına sünnet-i zevaid denir. Uzun entari giymesi, saçlarını uzatması veya kısaltması, sakal bırakması gibi. Bir kimse, (Peygamberimiz, kadınlar gibi entari, uzun gömlek giyermiş) diyerek alay etse, imanı gider. Yahut sakalı beğenmeyen veya sünnete uygun sakalı olana çember sakallı, top sakallı diye hakaret eden kâfir olur. Çünkü Peygamber efendimizin yaptığı işleri yani sünnetini, beğenmemiş olur. Halbuki Allahü teâlânın bütün insanların en üstünü olarak yarattığı ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberini beğenmemek, Allah’ı beğenmemek olur. (Niye böyle Peygamber gönderdin) demek olur. Allah’ı beğenmeyenin de kâfir olacağı pek açıktır. Kur'an-ı kerimde, Peygamber efendimizin emrettiğini yapmak, yasakladığından kaçmak gerektiği bildiriliyor. (Haşr 7)

İbadete ait hükümler zamanla değişmez. İbadetleri değiştirmek, dini değiştirmek olur, dinsizlik olur. Bir kâfir, bir söz ile [kelime-i şehadet getirerek] müslüman olur. Bir müslüman da küfre düşürücü bir söz ile kâfir olur. Dinimizin herhangi bir hükmünü beğenmeyen, mesela, (tesettür lüzumsuzdur) diyenin imanı gider. Resulullah efendimize uymanın önemi büyüktür. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

Peygamber efendimiz de aynı mealde buyuruyor ki:
(Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur, bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş olur.) [Buhari]

Kur'an-ı kerimde, Resulullaha itaatin Allah’a itaat olduğu, Ona isyan edenin Allah’a isyan etmiş olduğu bildirilmekte, (Allah’a ve Resulüne itaat), (Allah ve Resulüne isyan) ifadeleri çok yerde geçmektedir. (Nisa 13-14)

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.)
[Müslim]

(Bir bid'at çıkarılınca, bir sünnet kalkmış olur.) [İ.Ahmed]

İbadet maksadı ile dine bir şey ilave etmek bid'attir, büyük günahtır. Dinimiz noksan değildir. Hâşâ Allahü teâlâ veya Peygamber efendimiz dinde bir şeyi eksik bırakmış da, daha iyisini biz mi yapacağız? İbadete bid'at karıştırmak, Allahü teâlânın bildirdiği dinde noksanlık bulmak, koyduğu hükümleri beğenmemek, dini değiştirmek olur. Mesela akşam namazının farzını 3 rekat yerine, daha fazla ibadet edeyim diye 4 rekat kılmak bid'attir. 3 yerine de geçmez, namaz hiç kabul olmaz. Tesbihleri 33 yerine, çok sevap olsun diye 40 defa veya daha fazla çekmek bid'at olur. Hiç tesbih çekilmese günah olmaz. Fakat sünnet sevabından mahrum kalınmış olur.

Bir din kitabını tahkir etmek, İslam âlimlerinden biri ile alay etmek ve tazim etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir etmek, tahkir etmemiz emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür. Bunları yapan kâfir olur. (Birgivi)

Sakalı sünnet diye kısa bırakmak veya sadece çenede bırakmak bid'at olur, Resulullah efendimizin sakal şekli beğenilmemiş olur. Hadis-i şerifte, (İbadetleri bizim gibi yapmayanlar bizden değildir) buyuruluyor.

Namazlardan sonra âyet-el-kürsi okunur. Sonra tesbihler çekilir, ondan sonra dua edilir. Dua ederken salâten tüncina veya başka dualar da okunur. Âyet-el-kürsinin okunduğu yerde salâten tüncinayı okumak sünneti değiştirmek olur, yani bid'attir. Peygamber efendimiz nasıl ibadet etmişse, mezhebimiz bunu nasıl bildirmişse, o şekilde ibadet edilir. (Şunu da yapalım, ötekini de ilave edelim) demek, dinde değişiklik olur. (Hadika)

(Kim dinde olmayan bir şey çıkarırsa merduddur)
hadis-i şerifi gösteriyor ki, dinden olmayan bir itikad, bir söz, bir iş, bir hâl ortaya çıkarılır ve bunun din ve ibadet olduğuna inanılırsa, yahut İslamiyet’in bildirmiş olduklarında, bir fazlalık veya noksanlık yapılırsa ve bunu yapmaktan sevap beklenirse, bu yenilikler, değişiklikler bid'at olur. İslamiyet’e uyulmamış, ona iman edilmemiş olur.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid'atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir, kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid'at sapıklıktır) buyuruldu. (Müslim)

Din bir bütündür. Bir hükmünü beğenmeyen veya değiştiren kâfir olur. Mesela sünnet olan sakalı da beğenmeyen kâfir olur. Beğendiği halde yapmaz ise kâfir olmaz. Sünneti değiştirirse bid'at ehli olur.
[Hadika, Berika, Birgivi Vasiyetnamesi, Mektubat-ı Rabbani]

Sual: Sünnete yapışmak ne demektir?

CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetim arasında ayrılık olunca, benim sünnetime ve Hulefa-i raşidinin sünnetine yapışın!) [Tirmizi]

Bu hadis-i şerif, bu ümmette çeşitli ayrılıklar olacağını haber veriyor. Bunlar arasında, Resulullahın ve Onun 4 halifesinin yolunda olana sarılınız diyor. Sünnet, Resulullahın, sözleri, bütün ibadetleri, işleri, itikadları, ahlakı ve bir şey yapılırken görünce, mani olmayıp susması demektir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Fitne fesat yayıldığı zaman, sünnetime yapışana yüz şehit sevabı verilir!) [Hakim]

Yani nefse ve bid'atlere ve kendi aklına uyarak İslamiyet’in hududu dışına taşıldığı zaman, benim sünnetime uyana, kıyamette yüz şehit sevabı verilecektir. Çünkü fitne fesat zamanında İslamiyet’e uymak, kâfirlerle harp etmek gibi güç olacaktır. Bir hadis-i şerif meali:
(İslam dini garip olarak başladı. Sonu da garip olacaktır. Bu gariplere müjdeler olsun! Bunlar, insanların bozduğu sünnetimi düzeltir.) [Müslim]

Yani, İslamiyet’in başlangıcında, insanların çoğu, Müslümanlığı bilmedikleri, onu yadırgadıkları gibi, ahir zamanda da, dini bilenler azalır. Bunlar, benden sonra bozulmuş olan sünnetimi ıslah ederler. Bunun için, emr-i maruf ve nehy-i münker yaparlar. Sünnete, yani İslamiyet’e uymakta başkalarına örnek olurlar. İslam bilgilerini doğru olarak yazıp, kitaplarını yaymaya çalışırlar. Bunları dinleyenler az, karşı gelenler çok olur.

Sünnet nedir?
Sual:
Hakikat Kitabevi yayınlarından, Eshab-ı Kiram kitabında deniyor ki:
(Server-i âlem, namazda rükudan kalkarken, (Semi’ Allahü limen hamideh = Allahü teâlâ, kendisine hamd edenin hamdini işitir yani kabul eder) deyince, ilk safta bulunan Hazret-i Muaviye, (Rabbena lekel hamd = Hamdimizi kabul eden Rabbimiz, sana hamd olsun) dedi. Böyle söylemesini, Resulullah efendimiz takdirle karşıladı. Bunu söylemek, kıyamete kadar sünnet olarak kaldı. Resulullahın takdirine mazhar olmak, ne büyük nimettir. Onun söylediği bir sözü kıyamete kadar Müslümanların söylemesine sebep olmak da, ayrı bir fazilettir.)
Bir sahabinin söylemesi, nasıl namazda sünnet olur ki?

CEVAP
Sünnet, sadece Peygamber efendimizin yaptığı işler değildir. Birini bir şey yaparken görüp de bir şey demezse veya onu yapın derse, o da sünnet olur. Burada yapılan işi beğenmesi, o işe razı olması ve bundan sonra bu işin yapılmasını emretmesi, o işin sünnet olduğunu gösteriyor.

Bu konuyu yazdır

  21 Mayıs Pazar Hava Durumu Türkiye Geneli
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:03 - Forum: Hava Durumu Tahminleri - Yorum Yok

haritatahmingun2.png

Bu konuyu yazdır

  20 Mayıs Cumartesi Hava Durumu Türkiye Geneli
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 11:02 - Forum: Hava Durumu Tahminleri - Yorum Yok

haritatahmingun1.png

Bu konuyu yazdır

  Ben Maviş
Yazar: Maviş - 20-05-2017, 02:56 - Forum: Tanış Kaynaş - Yorumlar (1)

Selamlar Sanalika bensiz olmazdı dimi.. Gülücük

Bu konuyu yazdır

  A101 1 Haziran 2017 Aktüel Ürünler Kataloğu
Yazar: SanalikaForum - 20-05-2017, 01:25 - Forum: Aktüel Ürünler - Yorum Yok

A101 1 Haziran 2017 günü yoğun ilgi görecek indirimli fırsat ürünler ise: Galaxy J120 629,00 TL, Set Üstü Ocak Kumtel 199,00 TL, Plastik Masa 69,95 TL, Voit Boks Torbası 39,95 TL, Midi Fırın 149,00 TL, Plastik Sandalye 14,95 TL, Oyuncak El Arabası 12,95 TL, Fakir Blender Set 89,95 TL, Plastik Tabure 6,50 TL, Oyuncak Mini Dozer Seti 5,95 TL, Temizlik Seti 29,95 TL, Güneş Sütü 34,95 TL, Lisanslı Nevresim Takımı 29,95 TL, Çamaşır Yumuşatıcısı 10,95 TL, Sıvı Çamaşır Deterjanı 16,95 TL, Çocuk Güneş Kremi 27,95 TL, Güneş Sütü 31,95 TL, Lisanslı Pike 22,50 TL, Lisanslı Kırlent 9,95 TL, Elektrikli Org 49,95 TL, Katlanabilir Yaylı Yatak 109,00 TL, Plaj Çantası 19,95 TL, Ayakkabı Dolabı 85,00 TL, Pijama Takımı 18,95 TL, Ütü Masası 35,00 TL, Ayakkabı Dolabı 85,00 TL, Pijama Takımı 18,95 TL gibi ürünler A101 mağazalarında sizleri bekliyor olacak.

Bu konuyu yazdır

Forumun saati Türkiye saatine göre ayarlanmıştır. Sonra bi yere geç kalınca SanalikaForum'dan şikayetçiyim demeyin.

Taklitlerimizden sakının/Grafikleri çalan Ajdar olsun.


Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping